Lal Cümleler
Bu video, bugün karşıma ikinci kez çıkınca; video aklıma İsmet Özel’in “O iş senin bildiğin gibi değil” sözünü ve bununla ilgili olarak bir anımı aklıma getirdi. Bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.
Bundan 1 yıl önce işyerinden bir arkadaşımızın amcası vefat etmişti. Taziye için yine işyerinde sevdiğim bir arkadaşım (zaman zaman öğle arasında yürüyüş yapıp sohbet ettiğimiz bir arkadaşım) bana beraber gidip başsağlığı dileyelim dedi ve öğle arası onun arabası ile taziye yerine gittik.
Taziye şehir merkezinde değil, kenar mahallelerin birinde ara bir sokaktaydı. Araba ile taziyenin olduğu sokağa geldiğimizde, sadece sokağın sol tarafında araç park yerleri vardı ve buralara da taziyeye gelen diğer araç sahipleri araçlarını park etmişlerdi. Sadece sokağın en başında (giriş kısmında) bir park yeri vardı. Başka bir yere aracı park etme seçeneği olmadığı için bizde aracı diğer araçların arkasına, sokağın giriş kısmına park ettik. Aracı park ettiğimiz yer trafik akışını olumsuz etkileyecek bir durumda değildi.
Aracı park ettikten sonra taziye çadırına gidip arkadaşımızı görüp, taziye verdikten sonra arkadaşımızdan müsaade isteyip (yaklaşık 15-20 dakika oturduk.) taziye çadırından dışarı çıktık. Dışarı çıkıp, aracı park ettiğimiz yere baktığımızda, bizim aracın önünde park eden bütün araçların oradan ayrıldığını ve sadece bizim aracın sokağın giriş kısmında tek başına (Affınıza sığınarak söylüyorum. Amiyane tabirle sap gibi ortada kaldığını) kaldığını gördük.
O anda aracımızın bulunduğu durum ile ilgili olarak hayata dair bir şey geldi aklıma. Arkadaşıma, arabaya binelim aracımızın şuan ki durumu ile ilgili seninle bir şeyler paylaşmak istiyorum dedim.
Arabaya binip oradan ayrıldıktan sonra ona dedim ki; şimdi insanlar bizim bu arabayı, buraya park etme koşullarını bilmediklerinde, öncesinde bizim aracın önünde bir sürü aracın park ettiğine şahitlik etmediklerinde seninle (aracın şoförü olduğu için) ilgili bir sürü şey söyleyeceklerdi.
Salağa, geri zekâlıya vb. bak diyeceklerdi. Sokakta o kadar yer var arabayı sap gibi ortada bırakmış aracı sokağın başına park etmiş diyeceklerdi. Ve seninle ilgili zanda bulunmuş olacaklardı.
Ona dedim ki iste hayat da böyle. Bazen ya da çoğu kez biz insanlarda, başkasının hayatı hakkında sadece o an gördüğümüz bir hâl ile yorum yapıp, kanaat belirtip hüküm verebiliyoruz. O an gördüğümüz şeyin/olayın arkasını önünü ya da hikâyesini bilmeden/dinlemeden zanda bulunuyoruz. İşte bunun için bu gibi konularda kılı kırk yaracak bir hassasiyete/titizliğe ve bu tür olaylar ile ilgili bir süzgecimizin olması gerekiyor. Ve birinin/birilerinin bu anlamda hakkına girmemek için çok hassas ve duyarlı olmamız gerekiyor.
Yılmaz Utuş/Lal Cümleler
Yorumlar
Yorum Gönder