Lal Cümleler


Sessizdi.. sessizlikten öte bir şeydi onun bu hali.. Sesini unutan biri gibi yüzünde, kelimeleri anlamayı bekleyen eksik bir ifade vardı hep.. 

Kederi, dışarıdan bakınca hüzün ve sükûnetti. İçerideyse, bir yangının küle çevirdiği duvarlar..

Sözler, boğazına kadar gelir ama çıkmazdı. Sanki dilinin ucuna gelmiş her harf, ağır bir yük gibi düşerdi içine. İçinde konuşan susmak bilmeyen bir dünya vardı, ama dışarıyla bağı kopmuş bir ülke gibiydi o dünya.. sessiz, eksik, uzak, unutulmuş..

Gözleri, hep bir şey ararmış gibi bakardı. Ama neyi aradığını o da bilmezdi. Belki de yitirdiği bir değeri, zamanı.. belki de hiç sahip olamayacağı bir huzuru..

Geceleri, en çok sessizlik çoğalırdı içinde. Duvarlar yaklaşır, tavan alçalır, nefes almak bile bir çabaya dönüşürdü. Düşünceler, sorular uykuya dalmadan hemen önce gelip yerleşen davetsiz misafirler oluverirdi. Her biri bir hatırayı taşır, her hatıra biraz daha ağırlaştırırdı içini.. 

Kendi içine bakmaktan yorulurdu. Aynaya bakardı bazen ama tanıyamazdı yüzünü.. Gözlerinin altında biriken uykusuzluk değil, yaşanmamış yılların ağırlığıydı. Dudaklarında yarım kalmış cümlelerin izi, ellerinde sarılmaya uzanamamış yalnızlık..

Yılmaz Utuş/Lal Cümleler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lal Kelimeler

Lal Kelimeler

Lal Kelimeler