Lal Cümleler
Bazen gözyaşların kirpiklerinde asılı kalır.. tutarsın onları orada.. belki de tutmaya zorlarsın.. yerçekimine inat orada öylece asılı beklerler.. tayin ettiğin bir vakit vardır onların akması, kendilerini salıvermeleri için.. sessiz vakitler.. ya da çok sesli anlarda sessiz kaldığın vakitler.. içine birkaç beden büyük geldiğin, içine sığ(a)madığın vakitler.. sebepsiz vakitler.. öylece, durup dururken.. içine akıttığın gözyaşlarının artık içinde dolup taştığı vakitler.. “kimsenin ağlaman için dokun(a)madığı” vakitler.. “hayat ipinin kördüğüm olduğu, sıkıntıya dönüştüğü” vakitler..
İşte bu vakitlerde bir elin parmağını geçmeyen yaren/lerinin elini arıyorsun.. gözyaşlarını avuçlarına usulca bırakıp, onları ona emanet etmek istiyorsun.. en samimi, en saf, en yalın halini “yükünü boşaltan bulut gibi” bırakıyorsun avuçlarına.. yargılamayan, etiketlemeyen, sessiz kalan, ses olan bir ele emanet ediyorsun kendini.. dünya bir anlığına güzelleşiyor.. hesapsız bir ilişkinin bakiyesi olan güzelliğin nirvanasına ulaşıyorsun.. bütün o içindeki kalabalık yerini sessiz bir hüzünlü huzura bırakıyor.. cevap aramıyorsun, sorunun peşine düşmüyorsun.. “hiçbir şeyi yapmayı istememe”nin lüksünü yaşamak istiyorsun..
Ve bir tesbihin taneleri gibi yan yana diziyorsun bütün o içindeki karmaşıklığı, kördüğümü.. o eli arıyorsun yanında.. o “elin dokunuşunda sırlanmış sayfalar dolusu cümle” olmak istiyorsun.. o elin içindeki karmaşayı, tesbihin ipine bir bir dizip düzene koyması için kendini ona emanet ediyorsun..
Lal oluyorsun onun yanında.. lal oluyor senin yanında.. sessizlik bir ses oluyor.. zamansız bir dil.. konuşmak gerekmiyor.. çünkü yazılı olmayan ve birbirinizi anlatan lügatlarınız oluyor anlaşmak için.. her harfi bir dokunuş.. her satırı bir suskunluk..
Yılmaz Utuş /Lal Cümleler
Yorumlar
Yorum Gönder