Kayıtlar

Lal Kelimeler

Resim
📹 baktığım/n yerden kırılıyor zaman..  bakışların/mda tanımadığım/n öyküler  geçmişe asılı kalmış bir ses(n)sizlik..  aynanın aksinde yüzüm/n yüzüm/ne yabancı aksin/m.. Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler 

Lal Kelimeler

Resim
📹 adını bilmediğim bir karanlık gibi duran bir boşluk var içimde sessiz bir boşluk sözlerin eksikliğinin kanattığı duyulmayan ne çok şey konuşuyor suskunluğumun koynunda sanki her kelime önceden kaybedilmiş bir hatıranın bozulmuş yankısı bir adım gerideyim kendimden her gölge bir ihtimal, her ihtimal bir kayboluş zaman, üstüme çekilmiş ince bir örtü ve altında nefes almaya çalışan yorgun bir benliğim şimdi  kayıp bir zamanın ruhunda  kayboluyorum..  kendime bile ait olmayan bir sessizlikle kalakalıyorum ve belki de o sessizliktir artık beni tutan, beni unutan..  Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler

Lal Kelimeler

Resim
📹 kabuk bağlamaya yüz tutmuş yaralarımın kabuklarıyla oynamaya başladığımda kaybettim uykularımı / rüyalarımı.. uykusuz gözlerime teslim ettim kabuğu soyulmuş sancılarımı.. ‘güçlü görünmenin, güçlü olmaktan daha ağır’ olduğunu kendimle yaptığım bitimsiz konuşmalarda hakem olduğumda öğrendim. ve o an anladım: her cümlemde biraz daha eksildiğimi..  susmalarım, kelimelerimden daha çok şey anlatıyordu artık. kendime bile yüksek sesle söyleyemediğim adı belirsiz bir kırgınlık var içimde: belki yorgunluk, belki tükenmişlik, belki de hiç bitmemiş bir hikâye... her gün unuttuğumu sandığım bir kelimeyle, bir kokuya değen rüzgârla bir sesin ucunda buluyorum kendimi o eski sızının eşiğinde.  ve o zaman; kendi sokağında kaybolan bir çocuk gibi yutkundukça kırılıyor içimde gün. kendimi bıraktığım o suskunlukta ne tam iyileşiyorum ne de kanamaktan vazgeçiyorum. suskun bir bekleyişin kollarında büyüttüğüm yalnızlığıma adı konulmamış bir yokluğun izini arıyorum..  Yılmaz Utu...

Lal Kelimeler

Resim
📹 kalbura düşen  masumiyetimi eliyorum ışıktan karanlığı,  karanlıktan ışığı süzüyorum bir tabutluk nefes biriktiriyorum sessiz kalmış çığlıklarıma.. sustukça çoğalıyor  içimdeki yabancı  zaman, ölü bir kuş gibi göğsümde yatıyor ve hiçbir çırpınış nefes olmuyor bana ses(n)sizlik kokuyor kelimelerim..  şimdi,  konuşmayı unutan biri gibiyim dünya bana lal ben dünyaya..  Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler

Lal Kelimeler

Resim
📹 bir kalemin ucunda tereddüt gibi asılı kaldım bir defterin kenarında unutulmuş yetim bir harf gibi bir alfabenin yitik sesiyim belki ya da eski bir yazıtın kayıp simgesi sorularımın kökü yok/kayıp cevaplarım harf yutuyor nasıl yazıldım bilmiyorum bir sesin unutulmuş gölgesiyim sanki beni söyleyen dil yok artık sustuğumda bile daha çok konuşuyor zihnim bir kıyıyım şimdi sözden düşme dilden sürgün kendime dair kurduğum her cümle başlamadan eksiliyor taşıyamıyor artık eli bastonlu cümleler “iki kelime”nin yükünü şimdi  bir mezar taşı gibi sustu harflerim..   Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler

Lal Kelimeler

Resim
📹 geçmişin kıymığı batıyor zihnime her hatırlayış, biraz daha kanatıyor suskunluğumu. dilime saplanıyor kelimeler her susuş, yeni bir sızı. hiçbir saate ait değil bu uykusuzluk, hiçbir tavan tanımıyor bakışlarımı. bir boşlukta salınan kendimle yaptığım tartışmalar kazananı olmayan, yalnızca ben'in yara aldığı garip bir kısır döngüye dönüşüyor  bir ismi yok gecenin, bir yönü de yok sabrın; yalnızca içime çökmüş bir "olamama" hissi var. ne kendime sığabiliyorum ne uzaklaşabildiğim ben’e. bir sancıdayım..  zamanı unutmuş, eti soyulmuş bir yalnızlık gibi hiçbir surette yer bulamayan ve gölgesine bile sığamayan Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler

Lal Kelimeler

Resim
📹 vefat etmiş bir dostun sosyal medya hesabına  attığım mesajın cevabı nerde zihnimde dışarı çıkmak için birbirini ezen  düşüncelerimi hizaya sokacak disiplin nerde  duygularım yüzünden susmayan zihnimi  ıslah edecek şefkat nerde  yalnızlığıma ev sahipliği yapacak  mağaramın kapısı nerde gün batımlarında hüznün içinde kaybolurken  beni gün doğumlarında neşeye kavuşturacak zaman nerde uyumak isteyipte görmekten korktuğum rüyalarımı  yenisi ile değiştirecek kalp nerde yüreğime yük olan hayallerimi taşıyacak umut nerde Musa ile İsa arasında mekik dokuyan huzursuzluğumu  Araf'a taşıyacak el nerde  gözlerinin feri sönmüş ruhumu  musalla taşına taşıyacak omuz nerde..  Yılmaz Utuş/Lal Kelimeler

Lal Hikayeler

Resim
📹 Ağustos böceği ile kurt ormanda karşılaştı.  "Kırmızı başlıklı kızdan ne haber?" dedi Ağustos böceği.  "Ne olsun" dedi kurt.  "Hikayeyi benden dinleyen yok.."  "Peki karıncadan ne haber?" diye sordu kurt. "Al benden de o kadar.." dedi Ağustos böceği.  Yılmaz Utuş/Lal Hikayeler

Lal Kelimeler

Resim
📹 Kelimelerim var dedi Cümlelerine denk Anahtarlarım var dedim Kapılarına denk Susuşlarım var dedi Konuşmalarına denk Hüzünlerim var dedim  Sevinçlerine denk Mavilerim var dedi  Gökyüzüne denk Gölgelerim var dedim  Suretlerine denk Sonbaharlarım var dedi  Eylüllerine denk Masallarım var dedim  Kaf dağına denk  Sevgilerim var dedi  Hesapsızlığına denk  Masumiyetlerim var dedim  Mahcubiyetlerine denk İnançlarım var dedi Şüphelerine denk Pişmanlıklarım var dedim Tövbelerine denk  Dualarım var dedi Sessizliklerine denk Uykularım var dedim Rüyalarıma denk Benliğim var dedi Yokluğuna denk Ölümlerim var dedim  Mezarlarına denk.. Yılmaz Utuş/Dedim Dedi